Sevgili Dost 5
Sevgili Dost,
İskambil oynadık bugün komşularla. İskambil kağıtlarına yüklediğim anlamları hatırlarsın belki, kağıtlarla dost kazığı oynadık. Sence en çok kazığı benim yemiş olmam bir tesadüf müydü? Eskiyi hayal ettim sonra... Eskiden oynuyor olsaydık oyunda bile olsa kazık atar mıydık birbirimize?
Oyunda elime 4 maça gelince atsam puan alacağım halde atamadım. Fırsatını bulsam o an oyunda o kağıdı çalardım, bulamadığım için çalamadım.
Bu ara zihnime hücum ediyor düşünceler. Tanıştığım yeni insanlar iyi mi kötü mü anlamaya çalışıyorum ama muhtemelen başarısız olacağım.
Hızlı okumaya çalışıyorum sevgili dost hızlı ama çok hızlı... Bu hayattan gitmeden yetiştirmek istediğim şeyler var çünkü ama hem zamana yetişmek hem yapmak istediklerimi yapmak bir hayli yoruyor beni.
Bazen bir savaştaymış gibi hissediyorum kendimi. Savaş çıksın istemezdik ama savaşmaya meyilliydik hatırla... Bazen etrafımdaki bu insanlık savaşında bir kaç nefes lazım oluyor bana, bazen "ağlama" bazen de "ağla" diyecek insanlara ihtiyacım oluyor çünkü insanın hiçbir şeyi düşünmek istemediği zaman aralıklarına çok sık girer oldum.
Kimin ne yaptığını, ne dediğini düşünmeyi bırakalı çok oldu ama bazı aralıklarda kendimin bile ne dediğini düşünmek istemiyorum artık ben. Bu nasıl bir kaçış durumu çevremden, kendimden bilmiyorum ama boş bir yolda bana doğru koşan bir ben var görüyorum. İçimin yanmasıyla kalbimin soğuması, hayallerimin kırılmasıyla hislerimin yapılanması doğru orantılı ilerliyor.
Değişik huylar edindim, artık gözlerim üşüyor "kirpik dilerim ağrıyor" diyen kadına çok güldüğümüzü hatırlıyorum hatta buna benzer olarak şöyle demiştim neden mesaj yazmıyorsun, dendiğinde "parmaklarım ağrıyor"...
Artık ağrı bile hissetmiyorum sevgili dost sızlanmıyorum da hiçbir şeye ama sızlıyor çok şey içimde. Geldik ve gidiyoruz her gün sona bir adım daha eriyoruz.
Deniz Seven
Leave a Comment