İnsanın buz dağı

Neden mutlu taklidi yapmayı bu kadar seviyoruz? Neden 10 kat zırhımızı kuşanıp insanların karşısına çıkıyoruz?



Çok normal bir günde bir sokakta yürürken yüzlerce insan sureti ile karşılaşıyoruz.Bir tarafta kahkaha atan bir grup.Bir tarafta sohbet ederken herkesin birbirine tebessümle baktığı bir grup.Her böyle insanlar gördüğümde ise aklımdan geçen tek bir şey var.Bu gülüşlerin ardında nasıl kederler yatıyor.Bir zamanlar bir yerde okuduğum,kimin söylediğini hatırlamadığım ama aklımdan hiç çıkmayan bir söz var."Çok gülenin çok derdi olurmuş."O zaman bu insanlar dertlerini böyle kamufle etmeyi nasıl başarıyor.Taklit bile olsa nasıl beceriyorlar. 

Bir de gülemeyen insanlar var ya da gülmeyi unutanlar.Buz dağının önünde çakılı kalıp arkasını görmeyenler.Bu hayatta mutlu sonsuz yok,mutsuz sonsuz da yok.Mutlu ve mutsuz sonsuz hep var.Ağlamak mı istiyorsun ağla,delicesine gülmek mi istiyorsun at kahkahanı. Zırhını bırak kenara ne ağlamak zayıflık ne gülmek güçsüzlük belirtisi.Nil Karaibrahimgil bir yazısında şöyle diyordu,"Karanlık günler olacak düşeceksinde,yaralardan açılacak.O zamanlarda şunu unutma tünel bitecek,kalkıcaksında,kabukta bağlayacaksın.*ve bir gün her şey çok güzel olacak.*"

En dibe indiğinde kahkaha atmayı unutma çünkü dibin daha dibi yok illaki yükseleceksin.Ama zirvedeyken çok kork her an düşebilirsin çünkü.Hatta ödün bile kopsun ki o zirvenin ağırlığını ve kıymetini anla. Burada tek değişmeyen şey var.O da kişinin özü.O hiç değişmez.Hani derler ya,"İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur."Bu o kadar doğru ki hamurumuz o kadar o kadar değişmiyor ki.Hele ki bu kadar zırhla dışarı çıkarken oraya kimse dokunamıyor.İnsanlara o kadar güvenmiyoruz ki.O küçük ama bir o kadar kuvvetli hücreye kimse erişemiyor.Biz bile unutuyoruz onun orada olduğunu ve gün geçtikçe savunmamızı sadece iki kelime oluşturuyor,"ben böyleyim"Her insan tek,her insan eşsiz.Her insan belli özelliklerini küpe gibi taşır hayatı boyunca.O yönüyle parlamak çok başka hiç göstermediğin kendinin bile bilmediği bir noktanın tümör gibi yayılmasına izin vermek çok başka.Oysa onu çıkarsak gündüzüne,birazcık güneş görüp filizlense ne cevherler ortaya çıkacak.

Kendimızı saklamayalım,korkalım ama hep korkumuz üstüne gidelim ve hayattan hiçbir zaman kaçmayalım.

Yazan: Simge Cicek






Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.