Gökçin İpekar: " Onu kollarıma verdikleri ilk ana kadar. Nefes kesiciydi"
KOŞULSUZ SEVGİ; ANNELİK
Bazen soruları karşısında kendimi çaresiz hissediyorum.
Bazen soruları karşısında kendimi çaresiz hissediyorum.
Uzmanlar 2 yaşın zor olduğunu. Bebeklikten çocukluğa geçişte
ben de varım olgusunu çocukların ebeveynlere hissettirdiklerini ve ailelerin
genellikle bu dönemde zorluk çektiğini söylese de bizim için en zorlayıcı dönem
4 yaş.. Tamamen ben de varım. Benim kararlarım, bu benim özelim, sen
karışamazsın ve benzeri cümleleri bol bol duyduğum bir yaş.. Bazen soruları
karşısında kendimi çaresiz hissediyorum.
Sümeyya BAYRAK / İstanbul
Sümeyya BAYRAK / İstanbul
‘O geldi! Dünyama güneş doğdu..’ açıklamasıyla bile evladını; sevgi, merhamet ve aşkla büyütmeye önem veren Gökçin İpekar; Rengihayat.net haber sitesine özel ailesini, kariyerini ve annelik serüveni anlattı.
*Kendinizden kısaca
bahseder misiniz?
İsmim Gökçin 84 doğumluyum. İstanbul da yaşıyorum. Evliyim ve 1 oğlum var. Ayrıca 3 diplomalı ev hanımıyım.. Oğlumu kucağıma aldıktan sonra onu kendim büyütmek istediğimi anladım ve kariyerimi rafa kaldırdım.

*Kaç yaşında anne oldunuz?
Anne olduğumda 30 yaşındaydım.
*Anne olmak nasıl bir duygu?
Kız çocuklarının çoğunda küçükken anne olma isteği vardır hep ya.. Evcilikler vs. Ben hiç öyle bir çocuk olmadım. Hayatımın her döneminde bebekleri çocukları çok sevdim ama anne olsam nasıl olurdu düşüncesi hiç geçmedi aklımdan. Hamileliğimde de öyle büyük bir coşku yaşamadım. Her şey olması gerektiği gibiydi.. Ne de olsa doğacak ve büyüyecekti. 3 ay birlikte vakit geçiririz sonra ben işe dönerim anneanne ve yardımcıyla büyütürüz diye düşünüyordum. Ta ki; onu kollarıma verdikleri ilk ana kadar. Nefes kesiciydi, yüreğime bir şeyin dokunduğu vücudumun onunla dolup gözlerimden yaş olup fışkıran, hıçkırığın hiç bu kadar anlamlı olmadığı mucizevi bir sevgi.
*Anne olunca hayata ne açıdan bakıyorsunuz?
Anne olmadan önce umarsızca yaşarken, anı yaşarken şimdi geleceği düşünerek yaşıyorum. Karnıma düştü ilk andan itibaren dünyaya bakış açım değişti. Onu nasıl bu dünyaya alıştırabilirim, nasıl mutlu bir evlat yetiştirebilirim onun arayışında buldum kendimi. Bu yüzdendir ki dışarıda olanlar değil de kendi küçük dünyamızda neler oluyor neler yapabiliriz hep onun üzerinde durdum.
İsmim Gökçin 84 doğumluyum. İstanbul da yaşıyorum. Evliyim ve 1 oğlum var. Ayrıca 3 diplomalı ev hanımıyım.. Oğlumu kucağıma aldıktan sonra onu kendim büyütmek istediğimi anladım ve kariyerimi rafa kaldırdım.
*Kaç yaşında anne oldunuz?
Anne olduğumda 30 yaşındaydım.
*Anne olmak nasıl bir duygu?
Kız çocuklarının çoğunda küçükken anne olma isteği vardır hep ya.. Evcilikler vs. Ben hiç öyle bir çocuk olmadım. Hayatımın her döneminde bebekleri çocukları çok sevdim ama anne olsam nasıl olurdu düşüncesi hiç geçmedi aklımdan. Hamileliğimde de öyle büyük bir coşku yaşamadım. Her şey olması gerektiği gibiydi.. Ne de olsa doğacak ve büyüyecekti. 3 ay birlikte vakit geçiririz sonra ben işe dönerim anneanne ve yardımcıyla büyütürüz diye düşünüyordum. Ta ki; onu kollarıma verdikleri ilk ana kadar. Nefes kesiciydi, yüreğime bir şeyin dokunduğu vücudumun onunla dolup gözlerimden yaş olup fışkıran, hıçkırığın hiç bu kadar anlamlı olmadığı mucizevi bir sevgi.
*Anne olunca hayata ne açıdan bakıyorsunuz?
Anne olmadan önce umarsızca yaşarken, anı yaşarken şimdi geleceği düşünerek yaşıyorum. Karnıma düştü ilk andan itibaren dünyaya bakış açım değişti. Onu nasıl bu dünyaya alıştırabilirim, nasıl mutlu bir evlat yetiştirebilirim onun arayışında buldum kendimi. Bu yüzdendir ki dışarıda olanlar değil de kendi küçük dünyamızda neler oluyor neler yapabiliriz hep onun üzerinde durdum.
*Anne size hangi kelimeleri
çağrıştırıyor?
Sonsuz sevgi, güven, hüzün ve kesinlikle delilik.
*Dünyanın en güzel annesi olduğunuzu hiç düşündünüz mü?
Bir Çin atasözü vardır. ‘Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün anneler de ona sahiptir.’ Bunun tam tersi de sanırım evlatlar içinde geçerli. Oğlumun gözünde tabii de dünyanın en güzel annesiyim..
*Bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
Hıçkırarak ağlama yanımda hafif kalırdı diyebilirim. Onu kucağıma ilk verdiklerinde böğüre böğüre ağlamaya başladım. Bir taraftan Gökçin yeter bak herkes sana bakıyor kendine gel, derken bir tarafım engel olamadığım bir şekilde ağlamaya devam ediyordu. Büyülenmiştim adeta, kokusuyla cenneti tattım diyebilirim. Kendime geldiğimde odadaki herkes de benimle ağlıyordu. Doğumdan önce bana deselerdi bak böyle duygular hissedeceksin güler geçerdim.
*Çocuğunuzu büyütürken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Sanırım tek zorlandığım dönem ilk 15 gün oldu. Sütüm gelmediği için devamlı mememde mücadele eden bir bebek ve bunu anlamayan acemi bir anne. Sonrası çok güzeldi. Ben rahat bir anne olduğum için oğlumda rahat bir bebeklik geçirdi. Neredeyse zorlanmadım diyebilirim.
*Annenizle benzer yönleriniz var mı?
Sonsuz sevgi, güven, hüzün ve kesinlikle delilik.
*Dünyanın en güzel annesi olduğunuzu hiç düşündünüz mü?
Bir Çin atasözü vardır. ‘Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün anneler de ona sahiptir.’ Bunun tam tersi de sanırım evlatlar içinde geçerli. Oğlumun gözünde tabii de dünyanın en güzel annesiyim..
*Bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
Hıçkırarak ağlama yanımda hafif kalırdı diyebilirim. Onu kucağıma ilk verdiklerinde böğüre böğüre ağlamaya başladım. Bir taraftan Gökçin yeter bak herkes sana bakıyor kendine gel, derken bir tarafım engel olamadığım bir şekilde ağlamaya devam ediyordu. Büyülenmiştim adeta, kokusuyla cenneti tattım diyebilirim. Kendime geldiğimde odadaki herkes de benimle ağlıyordu. Doğumdan önce bana deselerdi bak böyle duygular hissedeceksin güler geçerdim.
*Çocuğunuzu büyütürken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Sanırım tek zorlandığım dönem ilk 15 gün oldu. Sütüm gelmediği için devamlı mememde mücadele eden bir bebek ve bunu anlamayan acemi bir anne. Sonrası çok güzeldi. Ben rahat bir anne olduğum için oğlumda rahat bir bebeklik geçirdi. Neredeyse zorlanmadım diyebilirim.
*Annenizle benzer yönleriniz var mı?
Eski nesil anne olmamak için elimden geleni
yapıyorum. Annem bana kızmasın sakın..
*Sizin için
çocukların en zorlayıcı dönemi ne zamandı?
Uzmanlar 2 yaşın zor olduğunu. Bebeklikten çocukluğa geçişte ben de varım olgusunu çocukların ebeveynlere hissettirdiklerini ve ailelerin genellikle bu dönemde zorluk çektiğini söylese de bizim için en zorlayıcı dönem 4 yaş.. Tamamen ben de varım. Benim kararlarım, bu benim özelim, sen karışamazsın ve benzeri cümleleri bol bol duyduğum bir yaş.. Bazen soruları karşısında kendimi çaresiz hissediyorum.
*Lohusalık döneminiz nasıl geçmişti?
Ben gezmeyi çok seven biri olduğum için 4. gün bir avm ye gitmek istedim annem ne saçmalıyorsun otur evde lohusasın sen dedi. Bende bana sökmez lohusalık deyip oğlum 6 günlük dışarı çıktım ve 5 yıldır da hala dışardayız birlikte. O yüzden çok keyifliydi benim için.
*Lohusalık dönemi için önerileriniz nelerdir?
Etrafta çok konuşan herkese he he demeleri ve günün sonunda kendi bildiklerini okumaları. Ben çok severim he he demeyi..
*Günümüz annelerine tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
Kalplerinin sesini dinlesinler. Günün sonunda çocuklarıyla baş başa kalacak olanlar onlar. Kendi içgüdüleriyle ve bebeklerini iyi dinledikleri zaman doğru yolu bulacaklardır.
*Anneliğe dair yaptığınız en doğru şey neydi?
İyiki doğurmuşum. Zor olsa da onu sadece kendim büyütmüşüm her anını doyasıya yaşayarak.
*Kitapla çocuk yetiştirilir mi?
Bu benim kanayan yaram diyebilirim. Çok kitap okudum özellikle yabancı kaynak.. Beynimin allak bullak oldu desem yeridir. Teoride anlatılanlar pratikte hayata geçmiyor ne yazık ki.. Bir de Türk kültürüyle Amerika, Avrupa kültürü çok farklı.. Onların bize aşılamak istediği bilgiler bizim yaşam standartlarımıza uymuyor. Bizler daha anaç, daha vicdanlı, daha içgüdüleriyle hareket eden bir toplumuz. O yüzden yeni anne olacaklara tavsiyem bilgi almak amaçlı yabancı kaynakları kurcalayabilirler ama örnek almak istiyorlarsa Türk kaynakları okumalarını öneririm.
Uzmanlar 2 yaşın zor olduğunu. Bebeklikten çocukluğa geçişte ben de varım olgusunu çocukların ebeveynlere hissettirdiklerini ve ailelerin genellikle bu dönemde zorluk çektiğini söylese de bizim için en zorlayıcı dönem 4 yaş.. Tamamen ben de varım. Benim kararlarım, bu benim özelim, sen karışamazsın ve benzeri cümleleri bol bol duyduğum bir yaş.. Bazen soruları karşısında kendimi çaresiz hissediyorum.
*Lohusalık döneminiz nasıl geçmişti?
Ben gezmeyi çok seven biri olduğum için 4. gün bir avm ye gitmek istedim annem ne saçmalıyorsun otur evde lohusasın sen dedi. Bende bana sökmez lohusalık deyip oğlum 6 günlük dışarı çıktım ve 5 yıldır da hala dışardayız birlikte. O yüzden çok keyifliydi benim için.
*Lohusalık dönemi için önerileriniz nelerdir?
Etrafta çok konuşan herkese he he demeleri ve günün sonunda kendi bildiklerini okumaları. Ben çok severim he he demeyi..
*Günümüz annelerine tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
Kalplerinin sesini dinlesinler. Günün sonunda çocuklarıyla baş başa kalacak olanlar onlar. Kendi içgüdüleriyle ve bebeklerini iyi dinledikleri zaman doğru yolu bulacaklardır.
*Anneliğe dair yaptığınız en doğru şey neydi?
İyiki doğurmuşum. Zor olsa da onu sadece kendim büyütmüşüm her anını doyasıya yaşayarak.
*Kitapla çocuk yetiştirilir mi?
Bu benim kanayan yaram diyebilirim. Çok kitap okudum özellikle yabancı kaynak.. Beynimin allak bullak oldu desem yeridir. Teoride anlatılanlar pratikte hayata geçmiyor ne yazık ki.. Bir de Türk kültürüyle Amerika, Avrupa kültürü çok farklı.. Onların bize aşılamak istediği bilgiler bizim yaşam standartlarımıza uymuyor. Bizler daha anaç, daha vicdanlı, daha içgüdüleriyle hareket eden bir toplumuz. O yüzden yeni anne olacaklara tavsiyem bilgi almak amaçlı yabancı kaynakları kurcalayabilirler ama örnek almak istiyorlarsa Türk kaynakları okumalarını öneririm.
*İyi çocuk yetiştirmek için en dikkat edilmesi gereken konu nedir?
Kesinlikle çevre diye düşünüyorum. Sen evladını pamuklara sararak naif ve örnek bir evlat olarak yetiştirirsin sonra senin örf ve ananelerine tamamen aykırı verdiğin eğitime ters bir ortama girmek zorunda kalır. Tüm emeklerin kül olabilir. Ben oğlumun doğru bir çevrede büyümesi için elimden geleni yapıyorum. Umarım da hep bu şekilde devam eder. Bu arada çevreden kastım internet, okul, sokak, avm, iş dünyası. Yani yeni nesil çocukları bizlerden daha şanssız bu konuda.. Çevre iyice genişliyor ve her geçen gün daha da kötüleşiyor. Biz annelerin en çok ettiği duadır. Allah’ım iyi insanlarla karşılaştırsın. Umarım tüm evlatlar içinde böyle olur.
Leave a Comment