Vatanını en çok seven onu en çok sahiplenendir
Türkiye
cumhuriyeti binbir güçlükle, yoklukla ve acıların üzerine kurulunca zaten
temelleri Osmanlı döneminde atılan Türk milliyetçiliği toplum arasında
yayılmıştır.
Yeni
devletin bilinçli politikaları sayesinde milliyetçilik düşüncesi toplumun her
tabakasına yayılmak istenmişse de toplumun alt tabakası bunu kabullenememiştir.
Milliyetçilik kuruluş dönemi için daha çok okumuş ve devlete hizmet adı altında
bürokrat, polis, öğretmen ve özellikle askerler arasında yayılmıştır. Ve bu
kesim düşüncelerini Anadolu’ ya yaymak için görevlerini en iyi şekilde
yapmışlardır!
Toplumun
henüz siyasi bilinç kazanmamış, okuma yazma bilse de okuyup yazmaktan çok uzak
çok büyük bir kesimi ise milliyetçiliği anlayamamış ve bu nedenle kendilerini
cumhuriyetin savunucuları sananlarca suçlu sayılmışlardır. (suçlu sayarlar)
hatta cumhuriyetin savunucuları ve toplumun yönlendiricisi asker polis ve
bürokratlar toplumda milliyetçilik dersleri vermişlerdir. Bu dersler sırasında
sert ve yıkıcı tutumları halkın anlayamadığı bu düşünceden soğumasına sebep
olmuştur.
Bilindiği
üzere seksenlere kadar kendilerine göre cumhuriyetin her başının sıkıştığı
zaman devreye giren ve topluma demokrasiyi öğreten askerler olmuştur. Hatta
bunu yaparken de sanki asker siyaset ayrımını yapan Mustafa Kemal değilmiş gibi
onun ardına sığınmışlardır. Bu şekilde toplumda sadece kendilerine ve
milliyetçi düşünceye değil Mustafa Kemal’e de bir ön yargı
oluşturmuşlardır.
Seksenlere
kadar sadece kendileri milliyetçi olan ve cumhuriyeti kendilerinin kurduklarını
düşünen askerler varken seksenlerden sonra toplumun alt tabakasına inen ve
okutmak yerine anlatarak kendi doğrularını samimi bir yüzle kabullendiren
birçok grup ortaya çıkmıştır. Çok bilen, baskıcı askeri burjuvanın
ezilmişliğinden ve okuyup anlamanın zor ve suçlu olmayı gerektirdiğinden
toplumda bu gruplar oldukça geniş yer bulmuşlardır.
Bugünkü
siyasi düzende milliyetçiler kendilerini yönetimin içinde sayan aslında kendi
düşünceleri olmayan, birileri tarafından öğretilmiş düşüncelerin savunuculuğunu
yapıyor ve artık onlar milliyetçiliğin kendileri tarafından doğru anlaşıldığını
savunup cumhuriyetin koruyucusu görevini üstleniyorlar. Devletin siyasal,
ekonomik ve düşünsel olarak koruma görevini üstlenen hakim güç toplumun geri
kalanını bu görevden azletmiş hatta onları amaçlarını önünde engel olarak
görmüşlerdir.
Sonuç
olarak ise bugün toplumda birbirini sevmeyen gruplar, milliyetçiliği yanlış
anlamış koca bir toplum ve her olağanüstü durumda yalnızca kendi yollarının
doğru olduğu bilinciyle hareket eden insanların olduğu bir toplum haline
dönüştü Türkiye.
Şimdi
hangi milliyetçinin gözünden bakarsanız bakın vatanı en çok onlar seviyor ve en
çok onlar sahipleniyor. Birçok vatandaş ise dışlanmışlık hissiyle ayakları yere
basan milliyetçi bir düşünceyle uzak kalıyor topluma…
Yazar: Tanju Kaya
Leave a Comment