Dağınık Masa




Derli toplu olmayı seven ama ortalıkta olmaması gerekeni kaldırmayı bilmeyen bir toplumuz. Gönülden kaldıramadığımız hiçbir şeyi masamızın üstünden de kaldıramıyoruz, mesela ne bir fotoğrafı ne hatırası yaralayan kalemi ne içtiğimiz bir bardak soğuk suyu ne de kaldığımız sayfayı ayırdığımız o bileti… 

     Kaldıracağım dediğimiz fotoğrafları yoğunuz diyerek erteliyoruz ne yoğunluk ama kitaptan kaldığımız yeri açıyoruz ne kitabı okuyoruz ne başka bir şey, vaktimizi elimizde ki kalemle oynarken bir bilete bakarak harcıyoruz sonra gözümüz çerçeveye değince bir yudum suyla ıslatıyoruz düğüm düğüm olan boğazımızı. “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” derler ya aklımıza gelince bir kez daha vazgeçiyoruz fotoğrafı kaldırmaktan, kitabı da okumadık zaten hala aynı yerdeyiz koyuyoruz yine bileti yerine ve en son kalemi kalemliğimize.

     Belki eskiden çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, belki sevgilimiz belki de ailemiz var çerçevenin içinde. Kim olursa olsun boğazdaki düğümümüzün sebebi olduğu kesin. Affetmeye ne çok meylimiz vardı oysaki, kötü hatıraları silecek bir silgimizde vardı ama silginin bir mısra şiirde, bir temiz havada, bir güzel müzikte yahut üç beş tane çiçekte; üstelik tazesi kurusu fark etmeden saklı olduğunu bilen azdı. Bunların hepsi adamın masasında saklı.

“Adam yaşama sevinci içinde  
Masaya anahtarlarını koydu  
Bakır kaseye çiçekleri koydu  
Sütünü yumurtasını koydu  
Pencereden gelen ışığı koydu  
Bisiklet sesini çıkrık sesini  
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu  
Adam masaya  
Aklında olup bitenleri koydu  
Ne yapmak istiyordu hayatta   
İşte onu koydu  
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu  
Adam masaya onları da koydu  
Üç kere üç dokuz ederdi  
Adam koydu masaya dokuzu  
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında  
Uzandı masaya sonsuzu koydu  
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür  
Masaya biranın dökülüşünü koydu  
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu  
Tokluğunu açlığını koydu.  
Masa da masaymış ha  
Bana mısın demedi bu kadar yüke  
Bir iki sallandı durdu  
Adam ha babam koyuyordu.”

Yazar : Deniz Seven 

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.