Şendoğan Öksüz;Farklı yerler, farklı kişiler, farklı duygular, farklıinsanlar, hızlı bir tempo enerjik bir hayat daha ne isterim ki.
Şendoğan Öksüz; ‘’Masa başı bir iş asla yapamazdım.’’
Hiperaktif biriyim. Masa başı bir iş asla yapamazdım herhalde beni zorlayan koşturan yoran işleri seviyorum. Tüm enerjimi aslında bana mesleğim veriyor. Mesleğimi çok seviyor olmamın da bunu payı var.
Sümeyya Bayrak/ İstanbulSen Anlat Karadeniz dizisinde Cemal Reis rolüyle rol alan ve gönüllere taht kuran Şendoğan Öksüz, ailesini, çocukluğunu ve kariyerini anlattı.
Kendinizden biraz bahseder misiniz?Sektörde 34 yılını doldurmuş, Tiyatro oyunları yazmış ve yönetmiş. 40’ın üzerinde oyunda oynamış, bir o kadar dizi de irili ufaklı rol almış. 12 sinema filmin de oynamış, insan gibi yaşamaya çalışıp, deneyimlerimi de aktarmak isteyen biriyim. Sonuçta yanında bir şey götüremiyorsun.
Oyunculuk serüveniz nasıl başladı. Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?Aslında oyuncu olmak gibi bir derdim yoktu. Hatta oyunculuk diye bir meslekten haberim yoktu. Doğduğum köyün üstünde hava radarı vardı, savaş uçakları sürekli üstümüzden uçardı. Çok hoşuma giderdi, tek derdim savaş uçağı pilot olmaktı. Gelgelelim kader ağlarını örmüştü. İlkokula başladığımı sandığım gün o ağın içine düşmüştüm. İlkokul öğretmenim bir tiyatro oyununda defalarca hayır dememe rağmen oynamazsan okul hayatında biter blöfünü yapınca tiyatro hayatım başlamış oldu. Ama ortaokul İngilizce öğretmenimim bir türlü bana İngilizce öğretememesi nedeni ile İngilizce ders notum 5 olunca (10’lu sistem) savaş uçağı pilotluğu suya düşmüş oldu. E suya düşende tiyatroya sarılır. Sonuç karşınızda.
Mesleğinizi biraz anlatabilir misiniz? Zorlukları, keyifli yanları ve birçok kimsenin bilmediği yönleriyle nasıl bir meslek oyunculuk?En başta çok sevmiyorsanız yapabileceğinizi düşünmediğim bir meslek. Severek yapıyorsanız evet çok keyif alıyorsunuz. Farklı kişiliklere, farklı karakterlere nefes aldırma şansı veriliyor size. Başka hiçbir meslekte bunu yaşamazsınız. Zorlukları her mesleğin vardır. Çalışma saatleriniz belli olmaz, bir düzeniniz olmaz. Çalışırken aşırı yoğun olursunuz ve stresli bir iştir. Ama dedim ya seviyorsanız bütün bunlar katlanılır oluveriyor. Bir de bunu söylemeden geçemeyeceğim abi (abla) bende oynamak istiyorum la, yapamayacağınız bir meslek. Eğitim şart..
Çekiminiz olduğunda bir gününüz nasıl geçiyor?Ne kadar erken olursa olsun setim, set saatinden en az iki saat önce kalkarım. Ezberimi gözden geçiririm, hafif bir kahvaltı yapar setime giderim. Sonrası malum kostüm, makyaj, oyun..
Bir oyuncu rolüne nasıl hazırlanmalı?Her oyuncunun bu konu ile ilgili kendine ait bir tarzı vardır. Fakat oyunculuk eğitiminde tekniği ve taktiği öğretilir. Çünkü sektörde herkes bilir ki oynamak değil, canlandırmak gerekir. Eğer oynarsanız karakterin içine giremezseniz oyununuz eğreti duracaktır.
Canlandırdığınız bir karakter için ön hazırlık yapıyor musunuz? Bizlere o süreci biraz anlatabilir misiniz?Tabii ki karakteri sizin oynayacağınız okeylediğin de senarist tarafından o karaktere ait detaylı bir karakter analizi verilir. Az önce bahsettiğim gibi o karakterin içine girmeniz gerekir. Bunu yapabilmek için o karakteri iyice analiz etmek ve çok iyi tanımak gerekir.
Oyunculuğun size besleyen tarafları nelerdir?Hiperaktif biriyim masa başı bir iş asla yapamazdım herhalde beni zorlayan koşturan yoran işleri seviyorum. Tüm enerjimi aslında bana mesleğim veriyor. Mesleğimi çok seviyor olmamın da bunu payı var.
Karakterinizin en belirgin özellikleri nelerdir?Fazlası ile doğal biriyim ve duygusal davranırım. İnsanların duygulardan yoğrulduğunu düşünürüm bu yüzden akılcı ya da mantıklı davranmaya çalışmam. 40 kez kazıklansam da 41. kez karşımdakine elimden gelen yardımı yaparım. He bir de küsmeyi bilmiyorum, hep unutuyorum kırıldığımı. Sanırım komik biriyim ama kesinlikle içtenim.
Küçüklüğünüzden beri sahip olduğunuz bir takıntınız ya da alışkanlığınız var mıdır?Olmaz mı, çocukluğumdan taşıdığım bir sürü alışkanlıklarım var ama takıntılı biri değilim.
Her bir sahnenin provası için ne kadar zaman harcıyorsunuz?Bu tiyatro da farklı sinema da farklıdır dizi de maalesef yok kadar azdır. Bir tiyatro oyunu için sıralı 3 ay prova yaptığımızda olur. Sinema filminde azda olsa size bir zaman tanınır senaryonuz setten önce elinizdedir. Hazırlanmak için fırsat bulabilirsiniz. Ama diziler de zamanın kısıtlı olması nedeniyle senaryo bazen elinize sahneden hemen önce geçer yine de hazır olmak zorundasınız.
Hayalinizdeki mesleğimi yapıyorsunuz?Evet diyebilirim. İşimi çok seviyorum. Kendimi tanıdıkça öğrendim ki sevmediğim bir işi hiçbir şey karşılığın da zaten yapmazmışım.
Mesleğinizin en güzel tarafı nedir?Farklı yerler, farklı kişiler, farklı duygular, farklı insanlar, hızlı bir tempo enerjik bir hayat daha ne isterim ki.
Hangi projelerde yer aldınız?34 yıl çok fazla oldu birini söyler birini unutursam üzülürüm. Hepsini saysam da çok fazla olur. Ama hepsi güzeldi.
Gelecekle ilgili planlarınız nelerdir?İşimi yapmaya devam etmek istiyorum ve işimle ilgili, hayatla ilgili edindiğim tecrübelerin ihtiyaç duyabilecek insanlarla paylaşmak istiyorum. İhtiyaç duyabilecek diyorum çünkü almak istemeyen insana hiçbir şey veremezsiniz. Bir insanın hayatı her şeyi kendisi tecrübe etmesi için yeterli değildir. Biriktiren birikimlerini aktarmalıdır diye düşünüyorum.
Hiperaktif biriyim. Masa başı bir iş asla yapamazdım herhalde beni zorlayan koşturan yoran işleri seviyorum. Tüm enerjimi aslında bana mesleğim veriyor. Mesleğimi çok seviyor olmamın da bunu payı var.
Sümeyya Bayrak/ İstanbulSen Anlat Karadeniz dizisinde Cemal Reis rolüyle rol alan ve gönüllere taht kuran Şendoğan Öksüz, ailesini, çocukluğunu ve kariyerini anlattı.
Kendinizden biraz bahseder misiniz?Sektörde 34 yılını doldurmuş, Tiyatro oyunları yazmış ve yönetmiş. 40’ın üzerinde oyunda oynamış, bir o kadar dizi de irili ufaklı rol almış. 12 sinema filmin de oynamış, insan gibi yaşamaya çalışıp, deneyimlerimi de aktarmak isteyen biriyim. Sonuçta yanında bir şey götüremiyorsun.
Oyunculuk serüveniz nasıl başladı. Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?Aslında oyuncu olmak gibi bir derdim yoktu. Hatta oyunculuk diye bir meslekten haberim yoktu. Doğduğum köyün üstünde hava radarı vardı, savaş uçakları sürekli üstümüzden uçardı. Çok hoşuma giderdi, tek derdim savaş uçağı pilot olmaktı. Gelgelelim kader ağlarını örmüştü. İlkokula başladığımı sandığım gün o ağın içine düşmüştüm. İlkokul öğretmenim bir tiyatro oyununda defalarca hayır dememe rağmen oynamazsan okul hayatında biter blöfünü yapınca tiyatro hayatım başlamış oldu. Ama ortaokul İngilizce öğretmenimim bir türlü bana İngilizce öğretememesi nedeni ile İngilizce ders notum 5 olunca (10’lu sistem) savaş uçağı pilotluğu suya düşmüş oldu. E suya düşende tiyatroya sarılır. Sonuç karşınızda.
Mesleğinizi biraz anlatabilir misiniz? Zorlukları, keyifli yanları ve birçok kimsenin bilmediği yönleriyle nasıl bir meslek oyunculuk?En başta çok sevmiyorsanız yapabileceğinizi düşünmediğim bir meslek. Severek yapıyorsanız evet çok keyif alıyorsunuz. Farklı kişiliklere, farklı karakterlere nefes aldırma şansı veriliyor size. Başka hiçbir meslekte bunu yaşamazsınız. Zorlukları her mesleğin vardır. Çalışma saatleriniz belli olmaz, bir düzeniniz olmaz. Çalışırken aşırı yoğun olursunuz ve stresli bir iştir. Ama dedim ya seviyorsanız bütün bunlar katlanılır oluveriyor. Bir de bunu söylemeden geçemeyeceğim abi (abla) bende oynamak istiyorum la, yapamayacağınız bir meslek. Eğitim şart..
Çekiminiz olduğunda bir gününüz nasıl geçiyor?Ne kadar erken olursa olsun setim, set saatinden en az iki saat önce kalkarım. Ezberimi gözden geçiririm, hafif bir kahvaltı yapar setime giderim. Sonrası malum kostüm, makyaj, oyun..
Bir oyuncu rolüne nasıl hazırlanmalı?Her oyuncunun bu konu ile ilgili kendine ait bir tarzı vardır. Fakat oyunculuk eğitiminde tekniği ve taktiği öğretilir. Çünkü sektörde herkes bilir ki oynamak değil, canlandırmak gerekir. Eğer oynarsanız karakterin içine giremezseniz oyununuz eğreti duracaktır.
Canlandırdığınız bir karakter için ön hazırlık yapıyor musunuz? Bizlere o süreci biraz anlatabilir misiniz?Tabii ki karakteri sizin oynayacağınız okeylediğin de senarist tarafından o karaktere ait detaylı bir karakter analizi verilir. Az önce bahsettiğim gibi o karakterin içine girmeniz gerekir. Bunu yapabilmek için o karakteri iyice analiz etmek ve çok iyi tanımak gerekir.
Oyunculuğun size besleyen tarafları nelerdir?Hiperaktif biriyim masa başı bir iş asla yapamazdım herhalde beni zorlayan koşturan yoran işleri seviyorum. Tüm enerjimi aslında bana mesleğim veriyor. Mesleğimi çok seviyor olmamın da bunu payı var.
Karakterinizin en belirgin özellikleri nelerdir?Fazlası ile doğal biriyim ve duygusal davranırım. İnsanların duygulardan yoğrulduğunu düşünürüm bu yüzden akılcı ya da mantıklı davranmaya çalışmam. 40 kez kazıklansam da 41. kez karşımdakine elimden gelen yardımı yaparım. He bir de küsmeyi bilmiyorum, hep unutuyorum kırıldığımı. Sanırım komik biriyim ama kesinlikle içtenim.
Küçüklüğünüzden beri sahip olduğunuz bir takıntınız ya da alışkanlığınız var mıdır?Olmaz mı, çocukluğumdan taşıdığım bir sürü alışkanlıklarım var ama takıntılı biri değilim.
Her bir sahnenin provası için ne kadar zaman harcıyorsunuz?Bu tiyatro da farklı sinema da farklıdır dizi de maalesef yok kadar azdır. Bir tiyatro oyunu için sıralı 3 ay prova yaptığımızda olur. Sinema filminde azda olsa size bir zaman tanınır senaryonuz setten önce elinizdedir. Hazırlanmak için fırsat bulabilirsiniz. Ama diziler de zamanın kısıtlı olması nedeniyle senaryo bazen elinize sahneden hemen önce geçer yine de hazır olmak zorundasınız.
Hayalinizdeki mesleğimi yapıyorsunuz?Evet diyebilirim. İşimi çok seviyorum. Kendimi tanıdıkça öğrendim ki sevmediğim bir işi hiçbir şey karşılığın da zaten yapmazmışım.
Mesleğinizin en güzel tarafı nedir?Farklı yerler, farklı kişiler, farklı duygular, farklı insanlar, hızlı bir tempo enerjik bir hayat daha ne isterim ki.
Hangi projelerde yer aldınız?34 yıl çok fazla oldu birini söyler birini unutursam üzülürüm. Hepsini saysam da çok fazla olur. Ama hepsi güzeldi.
Gelecekle ilgili planlarınız nelerdir?İşimi yapmaya devam etmek istiyorum ve işimle ilgili, hayatla ilgili edindiğim tecrübelerin ihtiyaç duyabilecek insanlarla paylaşmak istiyorum. İhtiyaç duyabilecek diyorum çünkü almak istemeyen insana hiçbir şey veremezsiniz. Bir insanın hayatı her şeyi kendisi tecrübe etmesi için yeterli değildir. Biriktiren birikimlerini aktarmalıdır diye düşünüyorum.
Leave a Comment