Bir Can


İnsan bazen nerede ne yapacağını bilemez. Elini kolunu koyamaz, ne içine ne de bulunduğu ortama sığamaz. Bastırılmış duygular mıdır sebebi dersiniz? Bence hiç değil.Hatta bana kalırsa bastırılmış değil, kabartılmış duygulardır bunun sebebi. Evet evet, kabartılmış duygular. 

Yaşadığımız şu çağda, kendini ve hislerini  soğuk kış gecesi havası gibi kapatanlara inat, köpük köpük dalgalı denizler gibi kabartmalı duygularını. Umutsa, tepeden tırnağa umuda bulanmalı. Heyecansa eğer, titresin dizler rüzgarda yanan mum gibi bırakın. Ağlamakta ayıp değil Can, ağla denizlerle yarışırcasına ama duygularının dışa vurumundan sonra devam et. Umutlu musun öyleyse onu diri tut, heyecanlı mısın yoksa, seni heyecanlandıran o her neyse devam et, gör sonunu ve ağlıyorsan eğer silmesini de bil gözyaşlarını. Yalnız gözyaşlarını değil,  sil gönlünün yaslarını. Nedir bu matem havası, üç günlük dünyada bize yakışan Trakya Karşılaması :) Marifet insanın mutluluğu, karşısındakine de aşılaması. İniş takımlarını hemen açma, yelkenleri indirme suya Can. Bırak, yeni geldim diyelim, en deli zamanlarım diyelim, zaten gidiyorum diyelim biraz daha süzülelim mavilerde.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.