Neyin önemi kalır

         

                     
   Evdesin, yorulmuşsun o gün ve bu yorgunluktan dert yanıyorsun. Faturalar, ödemeler hep kafanı meşgul ediyor. Dertleri düşünürken telefonun çalmaya başlıyor, acı acı telefonun çalması nasıldır bilir misin? İşte o telefondan sonra anlayacaksın nasıl bir şey olduğunu, acı acı telefonun çalmasını. Kanın çekilir bir anda kalbin her zamankinden daha farklı atmaya başlar. Göğsün kocaman bir acıyla dolar, telefona baktığında ekranda eşinin numarası ve açarsın bir ses ama o bildiğin alıştığın  eşinin  sana dünyalardan güzel gelen sesi değil.  Telefonun diğer ucunda kendini tanıtan birinin sesi ‘’ben polis memuru bilmem ney, eşiniz trafik kazası geçirdi ve devlet hastanesine kaldırıldı durumunu hastaneden öğrenebilirsiniz’’. 

        Çok derdiniz vardiya hani ;

Ödemeler

Faturalar

İş yorgunluğu

Aileleriniz

Alamadığınız bir eşya

Patronum beni sevmiyor

Arkadaşım bunu dedi

Komşumla kavga ettim

Trafikte yanlış bir hareket yaptı

Eşim beni anlamıyor

uzar gider bu liste...



Neyin önemi kaldı şimdi ?

            Dertler derya olsa ne olur, tahammül sınırımız çok azaldı. Mutlu değiliz çünkü çok çabuk tüketiyoruz her şeyi. Duyguları, hisleri, arkadaşlıklarımızı, kendimizi çabuk tüketiyoruz. Okuyoruz bu yazıyı ama kendi başımıza böyle bir durumun geleceğini hiç düşünmüyoruz. Sadece haberlerde izliyoruz bu durumu ve kendimize yakıştıramıyoruz. Bizim başımıza kesinlikle böyle bir durumun geleceğine düşünmüyoruz. İnanın haberlerde izlediğimiz insanlarda öyle düşünüyorlardı.

          Zamanınız varken, yaşayabiliyorken; kendinizi, eşinizi, arkadaşlarınızı, ailenizi, dünyayı ihmal etmeyin.
SARILIN SEVDİKLERİNİZE 

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.