5 MADDEDE OKU/YORUM

 Cin Ali serisini hatırladın mı? Peki ya Ayşegül Tatilde?

Muhtemelen bunları hatırladık ama hatırlayacak başka bir seri bulamadık, zaten bulmak için de başka kitaplar okumadık. 

     Büyük bir çoğunlu islamiyete bağlı ülkemizde ne yazık ki ne "OKU" emri dinleniyor ne de savaşlarla dolu 57 yıllık ömrüne 3957 kitap sığdırmış lider örnek alınıyor...

Ne öğretmenin çocuklara "okumadan gelmeyin" deyişi dikkate alınıyor ne de annelerin "hadi bir sayfa daha oku" diye yalvarışları...

     Hatamız nerede bilmiyor çoğumuz çünkü hata yaptığını düşünmüyor.

Kitap okumamamız için sebeplerimiz var, önce bu sebepleri bulalım sonra çaresine bir bakalım...

1. Çocuğa kitabı "cezalısın bu kitap akşama kadar bitecek" şeklinde sunuyoruz. Kitap okumayı ceza olarak algılayan çocuğa normal bir şekilde kitap okutmaya çalıştığımızda geri tepki alıyoruz, çocuğu "ben ceza alacak bir şey yapmadım,öyleyse neden okuyayım okumam" düşüncelerine itiyoruz, halbuki "bugün uslu durduğun için sana bu kitabı aldım" demek de mümkün, "çok yorulduk kitap okuyalım da dinlenelim" demek de. 

2. Biz kitap okumuyoruz. Aileler televizyon izlerken çocuktan odasına gidip kitabını okumasını bekliyor. Çocuk model olarak ana babayı aldığından "onlar televizyon izliyor ben neden kitap okuyayım "diyor, çünkü hem televizyon izlemenin eğlencesini biliyor hem de aile içerde beraberken o , odasında tek kalmak istemiyor. Beraber okuyacağımız ortamlar yaratalım. Kendi okuduğumuz kitabı ona anlatarak onu da bize anlatmaya teşfik edelim. 

3. Okuma saatine uymuyoruz. Beraber okuma saati düzenleyen aileler saatlere sadık kalmıyor. Saat sekiz dendiyse sekizde ekstrem durum olmadıkça kitap okumaya oturulmalı. Anne bulaşıkları dizip öyle gelecek oluyor, baba spor haberlerine bakıyor, abi ablanın elinde telefon dünyayı kurtaracaklar! 

Bulaşıklar yarım saat bekleyebilir, önemli haberler alındıktan sonra hobiler sonra da takip edilebilir, günde binlerce mesaj geliyor telefonumuza; belli saatte gelen mesaj biraz daha bekleyebilir. 

4. Çocuğa bulduğumuz kitabı vermek yerine seviyesine uygun kitap seçelim. Üstelik sadece kitap da değil ilgisini çeken çizgi roman , seviyesine uygun dergi, gazete haberi arayışına girelim.

5.Kitap okuma alışkanlığı kazanamamış birey çocukluk evresini geçmişse önce ilgi alanını belirlemesini isteyelim. Güncel çok satanlar listeleri yerine ilgi alanına uygun klasiklerden okumayı denemeli. İlk olarak günde yirmi sayfa kitap okuma hedefi konulmalı ve bu hedef tutturulmadan uyumamalı. Genç arkadaşımın hedefine uyarak bitirdiği her kitap için kendine küçük hediyeler alması onu teşfik eder. Okuduklarını biriyle paylaşması ona okuma sorumluluğu aşılar. Okuma alışkanlığını devam ettirmek için edebi, bilimsel dergi takip etmesini yararına olur.

Oku güzel arkadaşım oku. "Gözlerin bulanana kadar oku" 

Her şeyi yaşamak olmaz ya okududuğunu okuduğun kadar yaşarsın bu hayatta. Öyleyse al eline kitabını ve en çok sen oku...

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.