Seni gidi yobaz!

                   




                                    Birinin sevdiği saygı duyduğu bir değeri varsa ve bu değer anayasaya göre suç değilse, bu değere saygı duymamak yobazlıktır, bunu yapanda en büyük yobazdır! Anlamı ‘bir inanca, bir düşünceye körü körüne, aşırı ölçüde bağlı olan, hoşgörüden yoksun (kimse)’olan yobaz kelimesi tarifine uygun o kadar çok insan var ki  günümüzde, Allah onları ıslah etsin diyorum.
                 Buraya kadar okuduğunuz yazı da bile aklınıza birileri geldi demi?
                Yok, yok, ben o genel yobazlık tabusunda bir yazı yazmayacağım. Yobazlığı bana tarif et deseler  ‘ Birinin sevdiği saygı duyduğu bir değeri varsa ve bu değer anayasaya göre suç değilse, bu değere saygı duymamak yobazlıktır, bunu yapanda en büyük yobazdır’ derim. Su sıralar daha çok duyar olduk bunları ‘’kimsenin kimseye saygısı kalmadı, eskiden böyle miydi’’   ‘’biz gençliğimizde hep beraber maç izlerdik Galatasaraylısı olsun Beşiktaşlısı olsun yan yana kavga gürültü olmadan maç izlerdik’’. O kadar çok ayrıştık kı kimsenin kimseye saygısı kalmadı. Bir şehrimizin havaalanında bomba patlıyor ve çok büyük acılar yaşanıyor, ölümler, feryatlar arasında havaalanının taksicileri ülkemizin insanlarını taksiye almıyorlar, yabancı turistleri alıp götürüyorlar havaalanın dışına ve 100 dolar ücret kesiyorlar o insanlara, bir de insanlıktan bahsederler sonra!
             H.Z Muhammed (S.A.V) Peygamberliğini ilan ettikten 8 yıl sonra namaz emrediliyor. Bu 8 yıl da sizce neleri öğretiyor Peygamber efendimiz?
      İYİ BİR İNSAN, VATANDAŞ OLMAYI!
İnsanları birbirlerinden ayırt etmemeyi, insana ve canlı olan her varlığa saygıyı öğretiyor. Komşu hakkını, akraba hakkını, yaptığı işin hakkını vermeyi ve kimsenin hakkına girmemeyi öğretti.
Bir gün çarşıda gezerken H.Z Muhammed (S.A.V)  ellerinde yükü olan ve zorlanan bir teyze görür, hemen yardımına koşar, yardım etmek için izin ister ve yükünü alır, evine kadar yardım eder götürür eşyalarını kapıda söyle bir diyalog geçer aralarında;
-          Sağ olasın yavrum çok yardımcı oldun, sana verebileceğim hiçbir şeyim yok ama sana bir tavsiye verebilirim (o zamanlar tavsiye vermek deve vermekle eş değer tutulurmuş)
-          Söyleyin dinliyorum
-            Sen çok iyi birine benziyorsun, çok temiz bir insansın, Muhammed diye birisi çıkmış ve herkesi kandırıyormuş peygamber olduğunu söylüyormuş, kesinlikle onun söylediklerine inanma
-          Tamam (gülümsemiş ve yanından ayrılmak için izin istemiş teyzeden )
-          Senin adın ney?
-          Muhammed (dönmüş arkasına ve gülümseyerek ilerlemiş)
Teyzemiz eğilmiş dizlerinin üstüne ve saadet etmiş.


Bu güzel insanın ümmeti olarak bizim de kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Bizim yaşadığımız İslam’la o zamanlar yaşanmış İslam aynı mıydı acaba.  
Saygı dini olan saygıyla anılan İslam şuanda başka bir şeyle  akla getiriliyorsa bunda hepimizin suçu var.
        

                      Eyvallah…

  




     

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.