MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE YENİ YIL KUTLAMAK (KUDÜS MESELESİ)

MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE YENİ YIL  KUTLAMAK
İŞİN ASLINI UNUTMAMAK LAZIM
KUDÜS MESELESİ
                                   Bir konuda sağlıklı düşünebilmek için şu soruyu kendimize sormamız lazım. Bu şeref yoksunu kendini bilmez densizler bu kararı alırken öncesinde acaba biz ne yaptık?
Biz önce kendi içimizdeki KUDÜS’Ü öldürdük, onu yok ettik içimizde. Namazın bize müjdelendiği, ilk kıblemizdi. Ama biz ne yaptık direk namaz kılmayı bıraktık.O zaman Kudüs’ün ne önemi kaldı. Kudüs’ün önemi neydi bizde? İmanın en önemli parçası olan namaz bize o kutsal şehirde geldi. Bıraktın kardeşim namaz kılmayı! Şimdi ne kutsallığı kaldı sende Kudüs’ün.
                                 Bana düşmez ama bunun tahayyülü ama yapacağım kardeşim, biraz anla diye yapacağım bunu. Uyandın, gözlerini açtın kardeşim. Saat 7:20, yine sövdün işe gideceğin için ve ayaklandın, elini yüzünü yıkamak için lavaboya gittin. Yıkadın elini yüzünü, hazırlandın, tam çıktın kapıdan;
-Haydaaa arkadaş bir de ne gördün? Karşı komşun kapısına yeni yıl kutlamaları için bir çam ağaçlı süs asmış. Olacak iş mi bu şimdi. Nerede yaşıyoruz biz, sinirlendin bunu görünce ve içinden; 'Müslüman mahallesinde yeni yıl kutlanır mı?' dedin.
Evden çıktın. İş yerine doğru gitmek için dolmuşa bindin.
-Haydaaa bir de ne gördün. Kısacık bir etek giymiş bir bayan. İçindeki 'sapık!' harekete geçti. Bundan olabildiğince haz duydun ve etkilendin. Tüm sapık düşünceler aklında kurgulandı, dolmuş iş yerine doğru geldi ve mini etekli bayana bakarak inmek istediğini söyledin. Dolmuş durunca başladın duyulacak bir ses tonuyla konuşmaya. 'İnsanlarda hiç terbiye kalmamış bu ne böyle çıplak çıksaydın, ayıp ayıp terbiyesiz Kadın. Ne olduğun belli değil zaten. Burası Müslüman bir ülke terbiyesiz kadın' dedin ve indin arabadan.
İş yerine geldin, girdin. Özel bir şirkette köle olarak çalışıyorsun kardeşim.
-Haydaaa bir de ne gördün. İş yerin yeni yıl konsepti ile süslenmiş, sinirlerin kabardı, içinden başladın söylenmeye. İşinin başına geçtin ve başladın çalışmaya. Birkaç arkadaşın geldi(gıybet arkadaşı), başladınız patronu çekiştirmeye. Bir arkadaşın 'bu patron var ya bu patron tam bir gevşek! Bir hafta önce çarşıda gördüm …' sonra sen söze girdin hemen. 'aynen kardeşim. Bir kere biz Müslümanız. Yeni yıl kutlamak bize uymaz!' dedin. Mesai bitti, saat 17:30. Tam çıkacakken patron geldi. Biraz ayak üstü muhabbet ettiniz;
-Nasıl olmuş süslemeler, hadi bakalım yeni yıl da yaklaşıyor. (Patron)
- Ooo efendim çok güzel olmuş gerçekten, çok beğendim. (Sen)
İşten çıkıp bir kahveye uğradın, tüm kahve kenetlenmiş televizyona bakıyorlar. Amerikan başkanı Kudüs'ü israilin başkenti olarak tanıdı. 'Neler diyor bu densiz' dedin bağırarak. Ertesi gün için hemen bir tepki yürüyüşü planladın.
Evine gittin. O sinirle tekelden iki bira aldın, sinirin yatışsın diye. İçtin biranı ve uyudun. Ertesi gün yoğun geçecek. Çünkü Kudüs için yürüyüşe katılacaksın.
Kudüs niye değerliydi bizim için? Dinin direği olan namaz, Peygamber efendimize orada geldi ve ilk kıblemiz orası. Namazını kılmayarak sen; içindeki Kudüs'ü öldürdün kardeşim. Hiç boşuna bağırma şimdi!
  Bağırmak istiyorsan eğer, o hakkı kendinde görmek istiyorsan; Namaza başla, 40 gün düzenli namaz kıl, sonra kalk ve harekete geç bağır. Şimdi sana bağırmak düşmez kardeşim! Hakkın olmayan bir konuda bağırmak sana düşmez.
 Kudüs'ü savunmak istiyorsak bir Muhammed Ali bir Aziz Sancar olmaya çalışmalıyız.İslamın sesini en yukarıda duyurmalıyız.
     Eyvallah...


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.